Zümer, 39/57
Cüz
Hizb
Sayfa
57
اَوْ
yahut
تَقُولَ
demesinden
لَوْ
şayet
اَنَّ
elbette
اللّٰهَ
Allah
هَدٰين۪ي
bana hidayet etseydi
لَكُنْتُ
ben olurdum
مِنَ
-den
الْمُتَّق۪ينَۙ
muttakiler-
Diyanet Vakfı Meali
57, 58. Veya: Allah bana hidayet verseydi, elbette sakınanlardan olurdum, diyeceği, yahut azabı gördüğünde: Keşke benim için bir kez (dönmeye) imkân bulunsa da iyilerden olsam! diyeceği günden sakının.
Suat Yıldırım Meali
Yahut: “Allah bana hidâyet verseydi, ben de Allah'a karşı gelmekten sakınanlardan olurdum. ”