Yûsuf, 12/18
Cüz
Hizb
Sayfa
18
وَجَٓاؤُ۫
ve getirdiler
عَلٰى
üzeri
قَم۪يصِه۪
gömleğinin
بِدَمٍ
kanlı
كَذِبٍۜ
yalandan
قَالَ
dedi ki
بَلْ
herhalde
سَوَّلَتْ
aldattıp sürüklemiş
لَكُمْ
sizi
اَنْفُسُكُمْ
nefisleriniz
اَمْرًاۜ
bir işe
فَصَبْرٌ
artık (tek çarem) sabretmektir
جَم۪يلٌۜ
güzelce
وَاللّٰهُ
ancak Allah'tan
الْمُسْتَعَانُ
yardım istenir
عَلٰى
karşı
مَا
تَصِفُونَ
dediğinize
Diyanet Vakfı Meali
Gömleğinin üstünde sahte bir kan ile geldiler. (Ya'kub) dedi ki: Bilakis nefisleriniz size (kötü) bir işi güzel gösterdi. Artık (bana düşen) hakkıyla sabretmektir. Anlattığınız karşısında (bana) yardım edecek olan, ancak Allah'tır.
Suat Yıldırım Meali
Onlar Yusuf'un gömleğine sahte kan bulaştırarak getirmişlerdi. Babaları Yâkub: “Hayır! ” dedi, nefisleriniz sizi aldatmış, bu işe sevk etmiş. ”Artık bana düşen, ümitvar olarak güzelce sabretmektir. Ne diyeyim, sizin bu anlattıklarınız karşısında, Allah'tan başka yardım edebilecek hiç kimse olamaz! ” {KM, Tekvin 37, 31-33}