Yûnus, 10/98
Cüz
Hizb
Sayfa
98
فَلَوْلَا
bulunsaydı ya!
كَانَتْ
قَرْيَةٌ
bir kasaba
اٰمَنَتْ
iman eden
فَنَفَعَهَٓا
kendine yarar sağlayan
ا۪يمَانُهَٓا
imanı
اِلَّا
dışında
قَوْمَ
kavminin
يُونُسَۜ
Yunus
لَمَّٓا
ne zaman ki
اٰمَنُوا
iman ettiler
كَشَفْنَا
kaldırdık
عَنْهُمْ
üzerlerinden
عَذَابَ
azabını
الْخِزْيِ
rezillik
فِي
الْحَيٰوةِ
hayatında
الدُّنْيَا
dünya
وَمَتَّعْنَاهُمْ
ve onları yararlandırdık
اِلٰى
-ye kadar
ح۪ينٍ
belli bir süre-
Diyanet Vakfı Meali
Yunus’un kavmi müstesna, (halkını yok ettiğimiz ülkelerden) herhangi bir ülke halkı, keşke (kendilerine azap gelmeden) iman etse de bu imanları kendilerine fayda verseydi! Yunus’un kavmi iman edince, kendilerinden dünya hayatındaki rüsvaylık azabını kaldırdık ve onları bir süre (dünya nimetlerinden) faydalandırdık.
Suat Yıldırım Meali
Azap gelip çattığı zaman imana gelip de bu imanı kendilerine fayda vermiş olan bir tek memleket halkı olsun, bulunsaydı ya! Asla böyle bir şey vaki olmamıştır. Ancak Yunus'un halkı müstesnadır ki bunlar iman edince, kendilerinden dünya hayatındaki rüsvaylık azabını uzaklaştırıp giderdik ve onları bir süre daha yaşattık. [21, 87-88; 36, 30; 37, 139-148; 51, 52]