Yûnus, 10/54
Cüz
Hizb
Sayfa
54
وَلَوْ
ve şayet
اَنَّ
şüphesiz
لِكُلِّ
her
نَفْسٍ
nefis
ظَلَمَتْ
zulmeden
مَا
ne varsa
فِي
الْاَرْضِ
yeryüzünde
لَافْتَدَتْ
fidye olarak verirdi
بِه۪ۜ
onu
وَاَسَرُّوا
ve açığa vururlar
النَّدَامَةَ
pişmanlıklarını
لَمَّا
zaman
رَاَوُا
gördükleri
الْعَذَابَۚ
azabı
وَقُضِيَ
ve hüküm verilir
بَيْنَهُمْ
aralarında
بِالْقِسْطِ
adaletle
وَهُمْ
ve onlar
لَا
يُظْلَمُونَ
haksızlığa uğratılmazlar
Diyanet Vakfı Meali
(O zaman) zulmeden herkes yeryüzündeki bütün servete sahip olsa (azaptan kurtulmak için) elbette onu feda eder. Ve azabı gördükleri zaman için için yanarlar. Aralarında adaletle hükmolunur ve onlara zulmedilmez.
Suat Yıldırım Meali
Kendi nefsine zulmeden her kişi, dünyadaki bütün şeylere malik olsaydı bile, cezadan kurtulmak için hepsini fidye olarak verirdi. Onlar cezaları olan azabı görünce içten içe duydukları pişmanlığı açığa vururlar. Ne çare ki, kendilerine asla haksızlık edilmeksizin, aralarında adaletle hüküm verilmiştir.