Şu’arâ, 26/100
Cüz
Hizb
Sayfa
100
فَمَا
artık yoktur
لَنَا
bizim
مِنْ
شَافِع۪ينَۙ
şefa'atçilerimiz
Diyanet Vakfı Meali
100, 101. Şimdi artık bizim ne şefaatçilerimiz var, ne de yakın bir dostumuz.
Suat Yıldırım Meali
96, 97, 98, 99, 100, 101, 102. Orada putlarıyla çekişirken şöyle derler “Vallahi de, tallahi de biz besbelli bir sapıklık içinde imişiz! ”“Çünkü biz sizi Rabbülâlemin ile bir tutuyorduk. Ama bizi saptıranlar da, o mücrimler oldu. “Şimdi artık ne şefaatçimiz var bizim, ne candan bir dostumuz! ” “Ah! Ne olurdu, imkân olsa da dünyaya bir dönsek ve müminlerden olsaydık! ” [36, 56; 40, 47; 7, 53; 38, 64]