Sebe’, 34/19
Cüz
Hizb
Sayfa
19
فَقَالُوا
dediler
رَبَّنَا
Rabbimiz
بَاعِدْ
uzaklaştır
بَيْنَ
arasını
اَسْفَارِنَا
seferlerimizin
وَظَلَمُٓوا
ve zulmettiler
اَنْفُسَهُمْ
kendilerine
فَجَعَلْنَاهُمْ
biz de onları çevirdik
اَحَاد۪يثَ
efsanelere
وَمَزَّقْنَاهُمْ
onları darmadağın ettik
كُلَّ
hepsini
مُمَزَّقٍۜ
parçalayarak
اِنَّ
şüphesiz
ف۪ي
vardır
ذٰلِكَ
bunda
لَاٰيَاتٍ
ibretler
لِكُلِّ
herkes için
صَبَّارٍ
sabreden
شَكُورٍ
şükreden
Diyanet Vakfı Meali
Bunun üzerine: Ey Rabbimiz! Aralarında yolculuk yaptığımız şehirlerin arasını uzaklaştır, dediler ve kendilerine yazık ettiler. Biz de onları, ibret kıssaları haline getirdik ve onları büsbütün parçaladık. Şüphesiz bunda, çok sabreden ve çok şükreden herkes için ibretler vardır.
Suat Yıldırım Meali
Fakat onlar: “Ya Rabbena, seferlerimizin arasını uzaklaştır (şehirlerimiz birbirine çok yakın, bunların arasını uzat, daha uzun mesafelere gidelim, ülkemizi genişlet) diye dua ettiler ve böylece kendilerine yazık ettiler. Biz de onları dillere destan olan, hayret ve ibretle bahsedilen masal haline getirdik, başka yerlere göç etmeleri suretiyle darmadağın ettik. Bunda elbette çok sabırlı, çok şükürlü olan kimselerin alacakları hayli ibretler vardır. [28, 581; 16, 112]