Sâd, 38/22
Cüz
Hizb
Sayfa
22
اِذْ
hani
دَخَلُوا
girmişlerdi
عَلٰى
yanına
دَاوُ۫دَ
Davud'un
فَفَزِعَ
ve korkmuştu
مِنْهُمْ
onlardan
قَالُوا
dediler
لَا
تَخَفْۚ
korkma
خَصْمَانِ
biz iki davacıyız
بَغٰى
saldırdı
بَعْضُنَا
birimiz
عَلٰى
hakkına
بَعْضٍ
ötekinin
فَاحْكُمْ
şimdi sen hükmet
بَيْنَنَا
aramızda
بِالْحَقِّ
hak ile
وَلَا
ve
تُشْطِطْ
haksızlık etme
وَاهْدِنَٓا
bizi götür
اِلٰى
سَوَٓاءِ
ortasına (adalete)
الصِّرَاطِ
yolun
Diyanet Vakfı Meali
21, 22. (Ey Muhammed!), Sana davacıların haberi ulaştı mı? Mâbedin duvarına tırmanıp, Davud'un yanına girmişlerdi de Dâvud onlardan korkmuştu. «Korkma! Biz birbirine hasım iki davacıyız, aramızda adaletle hükmet, haksızlık etme; bize doğru yolu göster» dediler.
Suat Yıldırım Meali
21, 22. O mahkemeleşen hasımların olayından haberin oldu mu? Onlar mâbedin duvarına tırmanıp Davud'un yanına birden girince o, onlardan ürktü. Onlar da “Korkma! dediler, biz sadece birbirimize hakkı geçen iki dâvalıyız. Senden dileğimiz: Aramızda adaletle hükmet, haktan uzaklaşma ve bize tam doğruyu göster. ” {KM, II Samuel 11; Mezmurlar 2, 7}