Mü’minûn, 23/100
Cüz
Hizb
Sayfa
100
لَعَلّ۪ٓي
böylelikle
اَعْمَلُ
yapayım
صَالِحًا
yararlı bir iş
ف۪يمَا
yerde (dünyada)
تَرَكْتُ
terk ettiğim
كَلَّاۜ
hayır
اِنَّهَا
şüphesiz bu
كَلِمَةٌ
bir sözdür
هُوَ
o
قَٓائِلُهَاۜ
onun söylediği
وَمِنْ
ve
وَرَٓائِهِمْ
önlerinde vardır
بَرْزَخٌ
bir berzah
اِلٰى
kadar
يَوْمِ
güne
يُبْعَثُونَ
diriltilecekleri
Diyanet Vakfı Meali
«Ta ki boşa geçirdiğim dünyada iyi iş (ve hareketler) yapayım.» Hayır! Bu onun ağzından çıkan (boş) bir laftan ibarettir. Onların gerisinde ise, yeniden dirilecekleri güne kadar (süren) bir berzah vardır.
Suat Yıldırım Meali
99, 100. Âhireti inkâr edenlerden birine ölüm gelip çatınca, işte o zaman: “Ya Rabbî! ” der, “ne olur beni dünyaya geri gönderin, ta ki zayi ettiğim ömrümü telafi edip iyi işler yapayım. ”Hayır, hayır! Bu onun söylediği mânasız bir sözdür. Çünkü dünyadan ayrılanların önünde, artık, diriltilecekleri güne kadar bir berzah vardır. [32, 12; 6, 27 63, 10-11; 14, 44; 7, 53; 42, 44; 40, 11]