Mü’min, 40/47
Cüz
Hizb
Sayfa
47
وَاِذْ
ve
يَتَحَٓاجُّونَ
birbirleriyle tartışırlarken
فِي
içinde
النَّارِ
ateşin
فَيَقُولُ
dediler ki
الضُّعَفٰٓؤُ۬ا
zayıf olanlar
لِلَّذ۪ينَ
اسْتَكْبَرُٓوا
büyüklük taslayanlara
اِنَّا
elbette biz
كُنَّا
idik
لَكُمْ
size
تَبَعًا
uymuş
فَهَلْ
-misiniz?
اَنْتُمْ
siz
مُغْنُونَ
savabilir-
عَنَّا
bizden
نَص۪يبًا
ufak bir parçasını
مِنَ
النَّارِ
ateşin
Diyanet Vakfı Meali
(Kâfirler) ateşin içinde birbirleriyle çekişirlerken zayıf olanlar, o büyüklük taslayanlara: Biz size uymuştuk. Şimdi ateşin birazını bizden savabilir misiniz? derler.
Suat Yıldırım Meali
Ateşin içinde birbirleriyle tartışırlarken zayıflar, dünyada büyüklük taslayanlara: “Biz bunca zaman size tâbi olduk, bari ateş azabının bir kısmını olsun kaldırabilir misiniz? ”