Mü’min, 40/18
Cüz
Hizb
Sayfa
18
وَاَنْذِرْهُمْ
ve onları uyar
يَوْمَ
güne (karşı)
الْاٰزِفَةِ
yaklaşan
اِذِ
zira
الْقُلُوبُ
yürekler
لَدَى
dayanmıştır
الْحَنَاجِرِ
gırtlaklara
كَاظِم۪ينَۜ
yutkunur dururlar
مَا
yoktur
لِلظَّالِم۪ينَ
zalimlerin
مِنْ
hiçbir
حَم۪يمٍ
dostu
وَلَا
ve yoktur
شَف۪يعٍ
bir aracıları
يُطَاعُۜ
sözü tutulur
Diyanet Vakfı Meali
Yaklaşan gün hususunda onları uyar! Çünkü o onda dehşet içinde yutkunurken yürekleri ağızlarına gelmiştir. Zalimlerin ne dostu ne de sözü dinlenir şefaatçısı vardır.
Suat Yıldırım Meali
Onları, yaklaşan müthiş güne karşı uyar! Yürekler ağıza gelir, yutkunur da yutkunurlar. O zalim kâfirlerin ne dostları, ne de sözüne itibar edilir şefaatçileri olmaz. [53, 57-58; 54, 1; 21, 1; 16, 1, 67, 27; 78, 38]