Kehf, 18/28
Cüz
Hizb
Sayfa
28
وَاصْبِرْ
tut (sabret)
نَفْسَكَ
nefsini
مَعَ
beraber
الَّذ۪ينَ
يَدْعُونَ
yalvaranlarla
رَبَّهُمْ
Rablerine
بِالْغَدٰوةِ
sabah
وَالْعَشِيِّ
akşam
يُر۪يدُونَ
isteyerek
وَجْهَهُ
rızasını
وَلَا
ve
تَعْدُ
sapmasın
عَيْنَاكَ
gözlerin
عَنْهُمْۚ
onlardan
تُر۪يدُ
isteyerek
ز۪ينَةَ
süsünü
الْحَيٰوةِ
hayatının
الدُّنْيَا
dünya
وَلَا
ve
تُطِعْ
itaat etme
مَنْ
kişiye
اَغْفَلْنَا
alıkoyduğumuz
قَلْبَهُ
kalbini
عَنْ
ذِكْرِنَا
bizi anmaktan
وَاتَّبَعَ
ve tâbi olan
هَوٰيهُ
keyfine
وَكَانَ
ve olan
اَمْرُهُ
işi
فُرُطًا
aşırılık
Diyanet Vakfı Meali
Sabah akşam Rablerine, O'nun rızasını dileyerek dua edenlerle birlikte candan sebat et. Dünya hayatının süsünü isteyerek gözlerini onlardan çevirme. Kalbini bizi anmaktan gafil kıldığımız, kötü arzularına uymuş ve işi gücü aşırılık olan kimseye boyun eğme.
Suat Yıldırım Meali
Rablerine, sırf O'nun rızasını ve cemaline kavuşmayı umdukları için, sabah akşam yalvaranlarla beraber olmakta sebat et. ! Dünya hayatının süslerini arzulayarak sakın gözlerini onlardan başkasına kaymasın. Kalbini Bizi zikretmekten gafil bıraktığımız, heva ve hevesine uyan ve işi hep aşırılık olan kimselere itaat etme! [6, 52; 20, 131]