Kasas, 28/9
Cüz
Hizb
Sayfa
9
وَقَالَتِ
ve dedi ki
امْرَاَتُ
karısı
فِرْعَوْنَ
Fir'avn'ın
قُرَّتُ
aydınlığı
عَيْنٍ
göz
ل۪ي
bana da
وَلَكَۜ
ve sana da
لَا
تَقْتُلُوهُۗ
onu öldürmeyin
عَسٰٓى
belki
اَنْ
diye
يَنْفَعَنَٓا
bize yararı dokunur
اَوْ
ya da
نَتَّخِذَهُ
onu ediniriz
وَلَدًا
evlad
وَهُمْ
ve onlar
لَا
يَشْعُرُونَ
anlamıyorlardı
Diyanet Vakfı Meali
Firavun'un karısı (sepetin içinden erkek çocuk çıkınca kocasına:) Benim ve senin için göz aydınlığıdır! Onu öldürmeyin, belki bize faydası dokunur, ya da onu evlât ediniriz, dedi. Halbuki onlar (işin sonunu) sezemiyorlardı.
Suat Yıldırım Meali
Firavun'un hanımı onu sandıktan çıkarınca, kocasına: “Bana da, sana da neşe kaynağı olacak sevimli bir çocuk! Öldürmeyin onu, olur ki bize fayda sağlar, bakarsın biz onu evlat da ediniriz” diyordu. (Kendileri açısından, yanlış bir iş yaptıklarının) farkında değillerdi.