Kasas, 28/63
Cüz
Hizb
Sayfa
63
قَالَ
derler
الَّذ۪ينَ
olanlar
حَقَّ
hak
عَلَيْهِمُ
üzerlerine
الْقَوْلُ
söz
رَبَّنَا
Rabbimiz
هٰٓؤُ۬لَٓاءِ
şunlardır
الَّذ۪ينَ
kimseler
اَغْوَيْنَاۚ
azdırdıklarımız
اَغْوَيْنَاهُمْ
onları azdırdık
كَمَا
gibi
غَوَيْنَاۚ
kendimiz azdığımız
تَبَرَّأْنَٓا
uzak olduğumuzu
اِلَيْكَۘ
sana arz ederiz
مَا
zaten
كَانُٓوا
onlar değildi
اِيَّانَا
bize
يَعْبُدُونَ
tapanlardan
Diyanet Vakfı Meali
(O gün) aleyhlerine söz (hüküm) gerçekleşmiş olanlar: Rabbimiz! Şunlar azdırdığımız kimselerdir. Biz nasıl azmışsak onları da öylece azdırdık (yoksa onları zorlayan bir gücümüz yoktu. Onların suçlarından) berî olduğumuzu sana arzederiz. Zaten onlar aslında bize tapmıyorlardı (kendi arzularına tapıyorlardı), derler.
Suat Yıldırım Meali
(Şeytanlardan ve insanlardan putlaştırılmış oldukları için) kendileri hakkında azap hükmü kesinleşmiş olanlar: “Ulu Rabbimiz! İşimiz meydanda, azdırdığımız kimseler işte karşımızda, inkâr edemeyiz. Ama sırf kötülük olsun diye değil, kendimiz azdığımız gibi onları da azdırdık. Onları zorlamadık. Onların iddiaları ile, onların bizi putlaştırmaları ile hiçbir ilişkimiz olmadığını ilan ediyoruz, Sana sığınıyoruz. Zaten aslında onlar bize tapmıyorlardı, kendi hevalarına tapıyorlardı. ”