Kasas, 28/47
Cüz
Hizb
Sayfa
47
وَلَوْلَٓا
keşke olmasalardı
اَنْ
تُص۪يبَهُمْ
başlarına geldiği zaman
مُص۪يبَةٌ
bir felaket
بِمَا
yüzünden
قَدَّمَتْ
yaptıkları (günahları)
اَيْد۪يهِمْ
kendi elleriyle
فَيَقُولُوا
diyecekler
رَبَّنَا
Rabbimiz
لَوْلَٓا
keşke
اَرْسَلْتَ
gönderseydin
اِلَيْنَا
bize
رَسُولًا
bir elçi
فَنَتَّبِعَ
uysaydık
اٰيَاتِكَ
ayetlerine
وَنَكُونَ
ve olsaydık
مِنَ
-den
الْمُؤْمِن۪ينَ
mü'minler-
Diyanet Vakfı Meali
Bizzat kendi yaptıklarından dolayı başlarına bir musibet geldiğinde: Rabbimiz! Ne olurdu bize bir peygamber gönderseydin de, âyetlerine uysak ve müminlerden olsaydık! diyecek olmasalardı (seni göndermezdik).
Suat Yıldırım Meali
Eğer senin halkın inkâr ve isyanları yüzünden kıyamet günü duruşmasında başlarına azap geldiğinde: “Ey Ulu Rabbimiz, dünyada iken bize de peygamber göndermiş olsaydın, biz de âyetlerine uyarak müminler arasına dahil olurduk! ” demesinler diye seni resul gönderdik. [6, 156-157; 5, 19; 4, 165]