Kasas, 28/46
Cüz
Hizb
Sayfa
46
وَمَا
ve
كُنْتَ
sen değildin
بِجَانِبِ
yanında
الطُّورِ
Tur'un
اِذْ
zaman
نَادَيْنَا
seslendiğimiz
وَلٰكِنْ
fakat
رَحْمَةً
bir rahmet olarak
مِنْ
-nden
رَبِّكَ
Rabbi-
لِتُنْذِرَ
uyarasın diye
قَوْمًا
toplumu
مَٓا
اَتٰيهُمْ
kendilerine gelmemiş olan
مِنْ
hiç
نَذ۪يرٍ
bir uyarıcı
مِنْ
قَبْلِكَ
senden önce
لَعَلَّهُمْ
belki
يَتَذَكَّرُونَ
düşünüp öğüt alırlar
Diyanet Vakfı Meali
(Musa'ya) seslendiğimiz zaman da, sen Tûr'un yanında değildin. Bilakis, senden önce kendilerine uyarıcı (peygamber) gelmeyen bir kavmi uyarman için Rabbinden bir rahmet olarak (orada geçenleri sana bildirdik); ola ki düşünüp öğüt alırlar.
Suat Yıldırım Meali
Hem Biz Mûsa'ya seslendiğimiz zaman sen dağın yanında da değildin, fakat düşünüp ders alsınlar diye, daha önce kendilerini uyarmak üzere peygamber gelmemiş olan bir halkı uyarıp aydınlatman için, Rabbin tarafından bir rahmet eseri olarak seni resul yapıp orada cereyan eden şeyleri sana bildirdik. [26, 10; 79, 16; 19, 52]