Kalem, 68/17
Cüz
Hizb
Sayfa
17
اِنَّا
elbette biz
بَلَوْنَاهُمْ
bunlara da bela verdik
كَمَا
gibi
بَلَوْنَٓا
bela verdiğimiz
اَصْحَابَ
sahiplerine
الْجَنَّةِۚ
bahçe
اِذْ
hani
اَقْسَمُوا
onlar yemin etmişlerdi
لَيَصْرِمُنَّهَا
bahçeyi mutlaka devşireceklerine
مُصْبِح۪ينَۙ
sabah olunca
Diyanet Vakfı Meali
17, 18. Biz, vaktiyle «bahçe sahipleri»ne belâ verdiğimiz gibi, onlara da belâ verdik. Hani onlar (bahçe sahipleri), sabah olurken (kimse görmeden) onu (mahsullerini) devşireceklerine yemin etmişlerdi. Onlar istisna da etmiyorlardı
Suat Yıldırım Meali
17, 18. Biz tıpkı o bahçe sahiplerini sınadığımız gibi, bunları da sınadık. Onlar sabah erken mahsulü devşireceklerini yeminle pekiştirip kesin söylemiş, (inşaallah dememiş), Allah'ın iznine bağlamamışlardı. Ayrıca fakirlerin payını düşünmemişlerdi.