İsrâ, 17/16
Cüz
Hizb
Sayfa
16
وَاِذَٓا
ve zaman
اَرَدْنَٓا
biz istediğimiz
اَنْ
نُهْلِكَ
helak etmek
قَرْيَةً
bir kenti
اَمَرْنَا
emrederiz
مُتْرَف۪يهَا
onun varlıklılarına
فَفَسَقُوا
kötü işler yaparlar
ف۪يهَا
orada
فَحَقَّ
böylece gerekli olur
عَلَيْهَا
onlara
الْقَوْلُ
(azab) karar(ı)
فَدَمَّرْنَاهَا
biz de orayı yıkarız
تَدْم۪يرًا
darmadağın
Diyanet Vakfı Meali
Bir ülkeyi helâk etmek istediğimizde, o ülkenin zenginlik sebebiyle şımarmış elebaşılarına (iyilikleri) emrederiz; buna rağmen onlar orada kötülük işlerler. Böylece o ülke, helâke müstahak olur; biz de orayı darmadağın ederiz.
Suat Yıldırım Meali
Herhangi bir beldeyi imha etmek istediğimizde oranın lüks içinde yaşayan şımarıklarına iyilikleri emrederiz. Buna rağmen onlar dinlemez, fısk-u fücura devam ederler. Bu sebeple, orası hakkında cezalandırma hükmü kesinleşir. Biz de orayı yerle bir ederiz. {KM, İşaya 6, 9-13; Hezekiel 18. bölüm}