Hûd, 11/94
Cüz
Hizb
Sayfa
94
وَلَمَّا
ne zaman ki
جَٓاءَ
gelince
اَمْرُنَا
emrimiz
نَجَّيْنَا
kurtardık
شُعَيْبًا
Şuayb'ı
وَالَّذ۪ينَ
ve kimseleri
اٰمَنُوا
iman eden(leri)
مَعَهُ
onunla birlikte
بِرَحْمَةٍ
bir rahmetle
مِنَّا
tarafımızdan
وَاَخَذَتِ
ve aldı
الَّذ۪ينَ
kimseleri
ظَلَمُوا
zulmeden(leri)
الصَّيْحَةُ
bir çığlık
فَاَصْبَحُوا
ve kaldılar
ف۪ي
دِيَارِهِمْ
yurtlarında
جَاثِم۪ينَۙ
diz çökmüş olarak
Diyanet Vakfı Meali
Emrimiz gelince, Şuayb'ı ve onunla beraber iman edenleri tarafımızdan bir rahmetle kurtardık; zulmedenleri ise korkunç bir gürültü yakaladı da yurtlarında diz üstü çökekaldılar.
Suat Yıldırım Meali
94, 95. Azap emrimiz gelince, tarafımızdan bir lütuf olarak Şuayb ve beraberindeki müminleri o azaptan kurtardık. Zulmedenleri ise o korkunç ses bastırıverdi de diyarlarında çökekaldılar. Sanki hiç orada yaşamamış gibi oldular. . . Evet, Semûd halkı defolup gittiği gibi Medyen halkı da defoldu gitti!