Hûd, 11/3
Cüz
Hizb
Sayfa
3
وَاَنِ
ve
اسْتَغْفِرُوا
bağışlanma dileyin
رَبَّكُمْ
Rabbinizden
ثُمَّ
sonra
تُوبُٓوا
tevbe edin
اِلَيْهِ
O'na
يُمَتِّعْكُمْ
sizi yararlandırsın
مَتَاعًا
nimetlerden
حَسَنًا
güzel
اِلٰٓى
-ye kadar
اَجَلٍ
bir süre-
مُسَمًّى
belirli
وَيُؤْتِ
ve versin
كُلَّ
her
ذ۪ي
sahibine
فَضْلٍ
ihsan
فَضْلَهُۜ
kendi ihsanını
وَاِنْ
ve eğer
تَوَلَّوْا
yüz çevirirseniz
فَاِنّ۪ٓي
gerçekten ben
اَخَافُ
korkarım
عَلَيْكُمْ
sizin hakkınızda
عَذَابَ
azabından
يَوْمٍ
bir günün
كَب۪يرٍ
büyük
Diyanet Vakfı Meali
Ve Rabbinizden mağfiret dilemeniz, sonra da ona tevbe etmeniz için (indirildi. Eğer bu emrolunanları yaparsanız), Allah sizi, tayin edilmiş bir süreye kadar güzel bir şekilde yaşatır, fazlasını yapan herkese de iyiliğinin karşılığını verir. Eğer yüz çevirirseniz, ben sizin başınıza gelecek büyük bir günün azabından korkarım.»
Suat Yıldırım Meali
Bir maksat da şudur: Rabbinizden mağfiret dileyin. Sonra O'na tövbe edin! O'na dönün ki belirlenmiş bir ömür süresinin sonuna kadar sizi nimetleriyle yaşatsın ve faziletli bir hayat sürenlere, lütuf ve fazlından mükâfatlarını versin. Fakat imandan yüz çevirirseniz sizin tepenize inecek o müthiş günün azabından korkarım. [16, 97]