Hûd, 11/10
Cüz
Hizb
Sayfa
10
وَلَئِنْ
ve şayet
اَذَقْنَاهُ
ona tattırırsak
نَعْمَٓاءَ
bir nimet
بَعْدَ
sonra
ضَرَّٓاءَ
bir darlıktan
مَسَّتْهُ
kendisine dokunan
لَيَقُولَنَّ
mutlaka der
ذَهَبَ
gitti
السَّيِّـَٔاتُ
kötülükler
عَنّ۪يۜ
benden
اِنَّهُ
şüphesiz o
لَفَرِحٌ
şımarık
فَخُورٌۙ
ve böbürlenendir
Diyanet Vakfı Meali
Eğer kendisine dokunan bir zarardan sonra ona bir nimet tattırırsak, elbette «Kötülükler benden gitti» der. Çünkü o (bunu derken) şımarıktır, kibirlidir.
Suat Yıldırım Meali
Fakat başına gelen bir dertten sonra kendisine bir nimet tattırırsak: “Artık bütün dertler ve belalar bir daha gelmemek üzere bitti gitti! ” der, sevinir, övünür durur.