Furkân, 25/7
Cüz
Hizb
Sayfa
7
وَقَالُوا
ve dediler ki
مَا
ne oluyor ki?
لِهٰذَا
bu
الرَّسُولِ
elçiye
يَأْكُلُ
yiyor
الطَّعَامَ
yemek
وَيَمْش۪ي
ve geziyor
فِي
الْاَسْوَاقِۜ
çarşılarda
لَوْلَٓا
değil mi?
اُنْزِلَ
indirilmeli
اِلَيْهِ
ona
مَلَكٌ
bir melek
فَيَكُونَ
olsun
مَعَهُ
kendisiyle beraber
نَذ۪يرًاۙ
uyarıcı
Diyanet Vakfı Meali
Onlar (bir de) şöyle dediler: Bu ne biçim peygamber; (bizler gibi) yemek yiyor, çarşılarda dolaşıyor! Ona bir melek indirilmeli, kendisiyle birlikte o da uyarıcı olmalıydı!
Suat Yıldırım Meali
Yine: “Ne oluyor bu Peygambere, böyle Peygamber mi olur: Yemek yiyor, çarşı pazarda dolaşıyor! Bari yanında heybetli bir melek olsaydı da etrafındaki insanları korkutup uyarıda bulunsaydı! ” [21, 8; 23, 24; 6, 9; 17, 9]