Fâtır, 35/37
Cüz
Hizb
Sayfa
37
وَهُمْ
ve onlar
يَصْطَرِخُونَ
feryadederler
ف۪يهَاۚ
orada
رَبَّنَٓا
Rabbimiz
اَخْرِجْنَا
bizi çıkar
نَعْمَلْ
yapalım
صَالِحًا
iyi işler
غَيْرَ
başka olarak
الَّذ۪ي
كُنَّا
olduğumuz
نَعْمَلُۜ
yapmış
اَوَلَمْ
نُعَمِّرْكُمْ
sizi yaşatmadık mı?
مَا
يَتَذَكَّرُ
öğüt alacağı kadar
ف۪يهِ
orada
مَنْ
kimsenin
تَذَكَّرَ
öğüt alacak
وَجَٓاءَكُمُ
ve size geldi
النَّذ۪يرُۜ
uyarıcı
فَذُوقُوا
öyle ise (azabı) tadın
فَمَا
artık yoktur
لِلظَّالِم۪ينَ
zalimlerin
مِنْ
hiçbir
نَص۪يرٍ۟
yardımcısı
Diyanet Vakfı Meali
Onlar orada: Rabbimiz! Bizi çıkar, (önce) yaptığımızın yerine iyi işler yapalım! diye feryad ederler. Size düşünecek kimsenin düşünebileceği kadar bir ömür vermedik mi? Size uyarıcı da gelmedi mi? (Niçin inanmadınız?) Şimdi tadın (azabı)! Zalimlerin yardımcısı yoktur.
Suat Yıldırım Meali
Onlar orada imdad istemek için şöyle feryad ederler: “Ey Ulu Rabbimiz! Ne olur, çıkar bizi buradan, dünyaya geri gönder de, daha önce yaptıklarımızdan başka, güzel ve makbul işler yapalım! ”Allah onlara şöyle buyurur: “Biz, size, düşünüp ibret alacak, gerçeği görecek kimsenin düşüneceği kadar bir ömür vermedik mi? Hem size peygamber de gelip uyardı. Öyleyse tadın azabı! Zalimlerin hiç bir yardımcısı yoktur! ” [40, 11-12] [43, 77-78; 17, 15; 67, 8-9]