Enbiyâ, 21/97
Cüz
Hizb
Sayfa
97
وَاقْتَرَبَ
ve yaklaşır
الْوَعْدُ
va'd
الْحَقُّ
gerçek
فَاِذَا
birden
هِيَ
o
شَاخِصَةٌ
donup kalır
اَبْصَارُ
gözleri
الَّذ۪ينَ
kimselerin
كَفَرُواۜ
inkar eden(lerin)
يَا
وَيْلَنَا
vah bize
قَدْ
gerçekten
كُنَّا
biz idik
ف۪ي
içinde
غَفْلَةٍ
gaflet
مِنْ
هٰذَا
bundan
بَلْ
meğer
كُنَّا
biz
ظَالِم۪ينَ
zulmediyormuşuz
Diyanet Vakfı Meali
Ve gerçek vaad (ölüm, kıyamet) yaklaşınca, birden, inkâr edenlerin gözleri donakalır! «Yazıklar olsun bize! (derler), gerçekten biz, bu durumdan habersizmişiz; hatta biz zalim kimselermişiz.»
Suat Yıldırım Meali
96, 97. Nihayet Ye'cüc ve Me'cüc'ün sedleri açılıp her tepeden dünyaya akın etmeye başladıkları, doğru vâdin vaktinin yaklaştığı sıra, işte o zaman, kâfirlerin gözleri birden donakalır. “Eyvah, bizlere! Biz bundan tam bir gaflet içinde idik, daha doğrusu kendimize zulmettik! ” diyecekler.