Enbiyâ, 21/87
Cüz
Hizb
Sayfa
87
وَذَا
ve Zü(nnun'u)
النُّونِ
(ve Zün)nun'u
اِذْ
zira
ذَهَبَ
gitmişti
مُغَاضِبًا
kızarak
فَظَنَّ
sanmıştı
اَنْ
diye
لَنْ
asla
نَقْدِرَ
güç yetiremeyeceğiz
عَلَيْهِ
kendisine
فَنَادٰى
nihayet yalvardı
فِي
içinde
الظُّلُمَاتِ
karanlıklar
اَنْ
diye
لَٓا
yoktur
اِلٰهَ
tanrı
اِلَّٓا
başka
اَنْتَ
senden
سُبْحَانَكَۗ
senin şanın yücedir
اِنّ۪ي
muhakkak ben
كُنْتُ
oldum
مِنَ
الظَّالِم۪ينَۚ
zalimlerden
Diyanet Vakfı Meali
Zünnûn'u da (Yunus'u da zikret). O öfkeli bir halde geçip gitmişti; bizim kendisini asla sıkıştırmayacağımızı zannetmişti. Nihayet karanlıklar içinde: «Senden başka hiçbir tanrı yoktur. Seni tenzih ederim. Gerçekten ben zalimlerden oldum!» diye niyaz etti.
Suat Yıldırım Meali
Zünnûn'u da an. Hani o halkına kızmış, onlardan ayrılmış, Bizim kendisini sıkıştırmayacağımızı sanmıştı. Sonra karanlıklar içinde şöyle yakarmıştı: “Ya Rabbî! Sensin İlah, Senden başka yoktur ilah. Sübhansın, bütün noksanlardan münezzehsin, Yücesin! Doğrusu kendime zulmettim, yazık ettim. Affını bekliyorum Rabbim! ”