En’âm, 6/94
Cüz
Hizb
Sayfa
94
وَلَقَدْ
ve andolsun
جِئْتُمُونَا
yine bize geldiniz
فُرَادٰى
tek olarak
كَمَا
gibi
خَلَقْنَاكُمْ
sizi yarattığımız
اَوَّلَ
ilk
مَرَّةٍ
kez
وَتَرَكْتُمْ
ve bıraktınız
مَا
şeyleri
خَوَّلْنَاكُمْ
sizi hayaline daldırdığımız
وَرَٓاءَ
arkasında
ظُهُورِكُمْۚ
sırtlarınız
وَمَا
نَرٰى
ve görmüyoruz
مَعَكُمْ
yanınızda
شُفَعَٓاءَكُمُ
şefaatçilerinizi
الَّذ۪ينَ
kimseleri
زَعَمْتُمْ
sandığınız
اَنَّهُمْ
onların
ف۪يكُمْ
içinizden
شُرَكٰٓؤُ۬اۜ
ortak olduklarını
لَقَدْ
andolsun
تَقَطَّعَ
(bağlar) kesilmiş
بَيْنَكُمْ
aranızdaki
وَضَلَّ
ve kaybolup gitmiştir
عَنْكُمْ
sizden
مَا
şeyler
كُنْتُمْ
تَزْعُمُونَ۟
sandığınız
Diyanet Vakfı Meali
Andolsun ki, sizi ilk defa yarattığımız gibi teker teker bize geleceksiniz ve (dünyada) size verdiğimiz şeyleri arkanızda bırakacaksınız. Yaratılışınızda ortaklarımız sandığınız şefaatçılarınızı da yanınızda göremeyeceğiz. Andolsun, aranız açılmış ve (tanrı) sandığınız şeyler sizden kaybolup gitmiştir.
Suat Yıldırım Meali
Kıyamet günü de Hak Teâlâ şöyle buyuracaktır: ” İşte siz ilk yarattığımızda olduğunuz gibi çırıl çıplak, teker teker huzurumuza geldiniz! Size verdiğimiz mallarınızı da çok gerilerde bıraktınız. Hani, siz dünyada iken Allah'a şerik olduğunu iddia ettiğiniz şefaatçilerinizi de yanınızda görmüyoruz? Gördünüz ya, aranızdaki bağlar bir bir koptu ve ortak olduklarını iddia edip güvendiklerinizin hepsi sizden uzaklaştı. ” [28, 62-74; 26, 92-93; 2, 166-167; 23, 101; 29, 25; 28, 64; 74, 11]