En’âm, 6/12
Cüz
Hizb
Sayfa
12
قُلْ
de ki
لِمَنْ
kimindir?
مَا
olanlar
فِي
السَّمٰوَاتِ
göklerde
وَالْاَرْضِۜ
ve yerde
قُلْ
de ki
لِلّٰهِۜ
Allah'ındır
كَتَبَ
O yazmıştır
عَلٰى
üstüne
نَفْسِهِ
kendi
الرَّحْمَةَۜ
rahmet etmeyi
لَيَجْمَعَنَّكُمْ
sizi elbette toplayacaktır
اِلٰى
يَوْمِ
gününde
الْقِيٰمَةِ
kıyamet
لَا
رَيْبَ
şüphe olmayan
ف۪يهِۜ
varlığında
اَلَّذ۪ينَ
ama kimseler
خَسِرُٓوا
ziyana sokan(lar)
اَنْفُسَهُمْ
kendilerini
فَهُمْ
onlar
لَا
يُؤْمِنُونَ
inanmazlar
Diyanet Vakfı Meali
(Onlara) Göklerde ve yerde olanlar kimindir? diye sor. «Allah'ındır» de. O, merhamet etmeyi kendi zatına farz kıldı. Sizi, varlığında şüphe olmayan kıyamet gününde elbette toplayacaktır. Kendilerini ziyana sokanlar var ya işte onlar inanmazlar.
Suat Yıldırım Meali
12, 13. De ki: “Göklerde ve yerde olanlar kimindir? ” “Allah'ındır” de. O, rahmet etmeyi Kendisine ilke edinmiştir. O, geleceğinde hiçbir şüphe olmayan kıyamet günü sizi bir araya toplayacaktır. Kendilerini en büyük ziyana uğratanlardır ki iman etmezler. Halbuki gecede ve gündüzde barınan her şey O'nundur. O her şeyi işitir ve bilir.