Bakara, 2/58
Cüz
Hizb
Sayfa
58
وَاِذْ
hani
قُلْنَا
demiştik ki
ادْخُلُوا
girin
هٰذِهِ
şu
الْقَرْيَةَ
kente
فَكُلُوا
yeyin
مِنْهَا
oradan
حَيْثُ
yerde
شِئْتُمْ
dilediğiniz
رَغَدًا
bol bol
وَادْخُلُوا
girin
الْبَابَ
kapıdan
سُجَّدًا
secde ederek
وَقُولُوا
ve deyin
حِطَّةٌ
hitta (ya Rabbi bizi affet)
نَغْفِرْ
biz de bağışlayalım
لَكُمْ
sizin
خَطَايَاكُمْۜ
hatalarınızı
وَسَنَز۪يدُ
ve daha fazlasını vereceğiz
الْمُحْسِن۪ينَ
güzel davrananlara
Diyanet Vakfı Meali
(İsrailoğullarına:) Bu kasabaya girin, orada bulunanlardan dilediğiniz şekilde bol bol yeyin, kapısından eğilerek girin, (girerken) «Hıtta!» (Yâ Rabbi bizi affet) deyin ki, sizin hatalarınızı bağışlayalım; zira biz, iyi davrananlara (karşılığını) fazlasıyla vereceğiz, demiştik.
Suat Yıldırım Meali
Bir zaman da şöyle dedik: “Şu şehre girin ve orada istediğiniz yerden bol bol yiyin! Şehrin kapısından secde ederek, saygılı bir tavırla girin ve “Affet bizi ya Rebbenâ (hıtta)” deyin ki suçlarınızı affedelim; iyilik yapanların mükâfatlarını daha da artıracağız. [4, 154; 7, 161]