Bakara, 2/145
Cüz
Hizb
Sayfa
145
وَلَئِنْ
ve eğer
اَتَيْتَ
sen getirsen
الَّذ۪ينَ
kimselere
اُو۫تُوا
verilen
الْكِتَابَ
Kitap
بِكُلِّ
her türlü
اٰيَةٍ
ayeti
مَا
değildir
تَبِعُوا
uyacak
قِبْلَتَكَۚ
senin kıblene
وَمَٓا
ve değilsin
اَنْتَ
sen (de)
بِتَابِعٍ
uyacak
قِبْلَتَهُمْۚ
onların kıblesine
وَمَا
ve değildir
بَعْضُهُمْ
onların bazısı
بِتَابِعٍ
uymazlar
قِبْلَةَ
kıblesine
بَعْضٍۜ
diğerlerinin
وَلَئِنِ
ve eğer
اتَّبَعْتَ
uyarsan
اَهْوَٓاءَهُمْ
onların keyiflerine
مِنْ
-den
بَعْدِ
sonra
مَا
şey(den)
جَٓاءَكَ
sana gelen
مِنَ
-den
الْعِلْمِۙ
ilim-
اِنَّكَ
şüphesiz sen
اِذًا
o takdirde
لَمِنَ
-den (olursun)
الظَّالِم۪ينَۢ
zalimler-
Diyanet Vakfı Meali
Yemin olsun ki (habibim!) sen ehl-i kitaba her türlü âyeti (mucizeyi) getirsen yine de onlar senin kıblene dönmezler. Sen de onların kıblesine dönecek değilsin. Onlar da birbirlerinin kıblesine dönmezler. Sana gelen ilimden sonra eğer onların arzularına uyacak olursan, işte o zaman sen hakkı çiğneyenlerden olursun.
Suat Yıldırım Meali
Kendilerine kitap verilmiş olanlara her türlü delili de getirsen onlar senin kıblene yönelmezler. Sen de onların kıblesine dönecek değilsin. Zaten onların da bazısı bazısının kıblesine yönelmez ki! . . . Faraza, sana gelen bunca ilimden sonra onların keyiflerine uyacak olursan, Bilmiş ol ki, o takdirde sen de zalimlerden olursun! [10, 96-97]