A’râf, 7/188
Cüz
Hizb
Sayfa
188
قُلْ
de ki
لَٓا
değilim
اَمْلِكُ
ben sahip
لِنَفْس۪ي
kendime
نَفْعًا
bir faydaya
وَلَا
ne de
ضَرًّا
bir zarara
اِلَّا
başka
مَا
شَٓاءَ
dilediğinden
اللّٰهُۜ
Allah'ın
وَلَوْ
eğer
كُنْتُ
اَعْلَمُ
bilseydim
الْغَيْبَ
gaybı
لَاسْتَكْثَرْتُ
elbette çok elde ederdim
مِنَ
الْخَيْرِۚ
hayır (mal ve mülk)
وَمَا
مَسَّنِيَ
bana dokunmamıştır
السُّٓوءُ
kötülük
اِنْ
اَنَا۬
ben
اِلَّا
sadece
نَذ۪يرٌ
bir uyarıcı
وَبَش۪يرٌ
ve müjdeleyiciyim
لِقَوْمٍ
bir kavim için
يُؤْمِنُونَ۟
inanan
Diyanet Vakfı Meali
De ki: «Ben, Allah'ın dilediğinden başka kendime herhangi bir fayda veya zarar verecek güce sahip değilim. Eğer ben gaybı bilseydim elbette daha çok hayır yapmak isterdim ve bana hiçbir fenalık dokunmazdı. Ben sadece inanan bir kavim için bir uyarıcı ve müjdeleyiciyim.»
Suat Yıldırım Meali
De ki: “Ben kendim için bile Allah dilemedikçe hiçbir şeye kadir değilim: Ne fayda sağlayabilirim, ne de gelecek bir zararı uzaklaştırabilirim. Şayet gaybı bilseydim elbette çok mal mülk elde ederdim, bana hiç fenalık da dokunmazdı. Ama ben iman edecek kimseler için sadece bir uyarıcı ve bir müjdeleyiciyim. ” [72, 26]