A’râf, 7/134
Cüz
Hizb
Sayfa
134
وَلَمَّا
ne zaman ki
وَقَعَ
çökünce
عَلَيْهِمُ
üzerlerine
الرِّجْزُ
azab
قَالُوا
dediler
يَا
Ey
مُوسَى
Musa
ادْعُ
du'a et
لَنَا
bizim için
رَبَّكَ
Rabbine
بِمَا
üzerine
عَهِدَ
verdiği söz
عِنْدَكَۚ
sana
لَئِنْ
eğer
كَشَفْتَ
kaldırırsan
عَنَّا
bizden
الرِّجْزَ
azabı
لَنُؤْمِنَنَّ
muhakkak inanacağız
لَكَ
sana
وَلَنُرْسِلَنَّ
ve mutlaka göndereceğiz
مَعَكَ
seninle beraber
بَن۪ٓي
oğullarını
اِسْرَٓاء۪يلَۚ
İsrail
Diyanet Vakfı Meali
Azap üzerlerine çökünce, «Ey Musa! sana verdiği söz hürmetine, bizim için Rabbine dua et; eğer bizden azabı kaldırırsan, mutlaka sana inanacağız ve muhakkak İsrailoğullarını seninle göndereceğiz» dediler.
Suat Yıldırım Meali
Azap üzerlerine çökünce dediler ki: “Mûsâ! Rabbin ile arandaki ahit uyarınca, bizim için O'na yalvar. Eğer bu azabı üstümüzden kaldırırsan, mutlaka sana inanacak ve İsrailoğullarını da seninle göndereceğiz. ”