Âl-i İmrân, 3/168
Cüz
Hizb
Sayfa
168
اَلَّذ۪ينَ
kimselere
قَالُوا
diyen(lere)
لِاِخْوَانِهِمْ
kardeşleri için
وَقَعَدُوا
(Savaştan geri kalıp) oturarak
لَوْ
eğer
اَطَاعُونَا
bizim sözümüzü tutsalardı
مَا
قُتِلُواۜ
öldürülmezlerdi
قُلْ
de ki
فَادْرَؤُ۫ا
haydi savın
عَنْ
اَنْفُسِكُمُ
kendinizden
الْمَوْتَ
ölümü
اِنْ
eğer
كُنْتُمْ
iseniz
صَادِق۪ينَ
doğrulardan
Diyanet Vakfı Meali
(Evlerinde) oturup da kardeşleri hakkında: «Bize uysalardı öldürülmezlerdi» diyenlere, «Eğer doğru sözlü insanlar iseniz, canlarınızı ölümden kurtarın bakalım!» de.
Suat Yıldırım Meali
Onlar o münafıklardır ki kendileri savaşa çıkmayıp evde oturmaları yetmiyor gibi, bir de kalkıp (bilgiçlik taslayarak) savaşta şehid olan arkadaşları hakkında: “Sözümüze kulak verselerdi böyle öldürülmezlerdi. ” derler. De ki: “Eğer, iddianızda tutarlı iseniz, haydi elinizden geliyorsa kendinizi ölümün elinden kurtarın bakalım! ”