Âl-i İmrân, 3/110
Cüz
Hizb
Sayfa
110
كُنْتُمْ
siz oldunuz
خَيْرَ
en hayırlı
اُمَّةٍ
bir ümmet
اُخْرِجَتْ
çıkarılmış
لِلنَّاسِ
insanlar için
تَأْمُرُونَ
emrediyorsunuz
بِالْمَعْرُوفِ
iyiliği
وَتَنْهَوْنَ
men'ediyorsunuz
عَنِ
-ten
الْمُنْكَرِ
kötülük-
وَتُؤْمِنُونَ
ve inanıyorsunuz
بِاللّٰهِۜ
Allah'a
وَلَوْ
eğer
اٰمَنَ
inanmış olsaydı
اَهْلُ
ehli
الْكِتَابِ
Kitap
لَكَانَ
elbette olurdu
خَيْرًا
hayırlı
لَهُمْۜ
kendileri için
مِنْهُمُ
onlardan
الْمُؤْمِنُونَ
inananlar da var
وَاَكْثَرُهُمُ
ama çokları
الْفَاسِقُونَ
yoldan çıkmışlardır
Diyanet Vakfı Meali
Siz, insanların iyiliği için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz; iyiliği emreder, kötülükten meneder ve Allah'a inanırsınız. Ehl-i kitap da inansaydı, elbet bu, kendileri için çok iyi olurdu. (Gerçi) içlerinde iman edenler var; (fakat) çoğu yoldan çıkmışlardır.
Suat Yıldırım Meali
(Ey Ümmet-i Muhammed! ) Siz insanların iyiliği için meydana çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz: İyiliği yayar, kötülüğü önlersiniz, çünkü Allah'a inanırsınız. Ehl-i kitap da bu imana gelseydi, elbette kendileri için iyi olurdu. İçlerinden iman edenler varsa da ekserisi dinden çıkmış fâsıklardır. [2, 143]