Ahkâf, 46/29
Cüz
Hizb
Sayfa
29
وَاِذْ
bir zaman
صَرَفْنَٓا
yöneltmiştik
اِلَيْكَ
sana
نَفَرًا
bir topluluğu
مِنَ
-den
الْجِنِّ
cinler-
يَسْتَمِعُونَ
dinlemek üzere
الْقُرْاٰنَۚ
Kur'an
فَلَمَّا
zaman
حَضَرُوهُ
ona geldikleri
قَالُٓوا
dediler
اَنْصِتُواۚ
susun (dinleyin)
فَلَمَّا
zaman da
قُضِيَ
bitirildiği
وَلَّوْا
döndüler
اِلٰى
قَوْمِهِمْ
kavimlerine
مُنْذِر۪ينَ
uyarıcılar olarak
Diyanet Vakfı Meali
Hani cinlerden bir gurubu, Kur'an'ı dinlemeleri için sana yöneltmiştik. Kur'an'ı dinlemeye hazır olunca (birbirlerine) «Susun» demişler, Kur'an'ın okunması bitince uyarıcılar olarak kavimlerine dönmüşlerdi.
Suat Yıldırım Meali
Hani Biz bir vakit cinlerden bir takımını Kur'ân dinlemeleri için sana göndermiştik. Kur'ân'ı işitip dinleyecek yere gelince birbirlerine: “Susun, dinleyin! ” dediler. Okuma tamamlanınca kendi toplumlarına birer uyarıcı olarak döndüler. [12, 109; 25, 20; 29, 27; 6, 130; 72, 1-7]